11 Eylül 2016 Pazar

Şarkılar Güzelse Hala

Yaz bitimleri hep hüzünlüdür. Bir dönem kapanır. Denizin hafif dalgasına, yakamozuna, yaz gecelerinin tuhaf sarhoşluğuna elveda denir. İnsanlar bahçelerden, balkonlardan evlere döner, maceralar sona erer. Yazın son günlerinde yağmurlu ve bulutlu bir gün yaşanır. Sonra güneş açsa da bir daha ilk yaz gibi olmaz, sonbahar kapıyı tıklatmıştır. Tabiat ölmeye başlar, eylül hep hüznü ile gelir. 

İtiraf etmeliyim ki dünya pek de iyimserlere ve romantiklere göre bir yer değil ve kabul etmek gerek bazı gerçeklerin karşında en iyimser kalpler bile duramaz. "Herşey olacağına varıyor” gibi teslimiyetçi bir sözle doldurmak istiyorum içimin tüm duvarlarını. 

Yine de böyle zamanlarda bizi içine çeken karamsar kuyuya kaptırmamak için kendimizi, dış dünyadan bir şeylere tutunmamız gerekir. Küçük ve güzel şeylere, hayatın güzel ayrıntılarına. Bu ayrıntılardan biri de şarkılar.

 İlhami Algör şöyle diyor Müzeyyen’de: 

“Bu milletin tarih kitabına ihtiyacı yok. Şarkıları peş peşe diz, koy kasete, ver radyodan… Kışlanın önüne redif sesi ile başla, Çanakkale içinde vurul, az zamanda çok işler başar, açık alınla on yılda çık, araya bir fokstrot, bir yurttan sesler korosu koy, Şişli’de bir apartmana takıl, yârin İstanbul’u mesken tutsun, görsün güzelleri seni unutsun, gurbet elde bir hal gelsin başına, ‘Yaşa! Var ol!’ muhabbetiyle Harbiye önlerinden geç, deniz ve mehtap sorsunlar seni, mani olsun halini takrire hicabın, Kalamış’ta huzur ara, havanı al, ak güvercinler uçur, Gemerek’ten dön gel, sararsın rengi ruhsarın, kolbaşının kıratını şahlandır, geç arı, kovan, petek muhabbetine, sarı çiğdeme sor, bir de Nataşa patlat. Meraklısı varsa, araya Elvis, Bitıls atsın, mevzuyu renklendirsin isterse. 

Hayatımız müzikaldi ya da bana bana öyle geliyordu. Müzik satsak köşe olurduk.” 

Ben de şarkılara onun kadar inanıyorum. Özellikle de iyileştirici güçlerine inanıyorum. Bu ülkede yaşamayı seviyorum ve bu şehirde. Bu ülkenin, bu şehrin şarkılarının anlattıklarını seviyorum. Bu kültürün içinde doğmuş olmayı, ana dilimin Türkçe oluşunu, hayatımın fonunda bu şarkıların çalmasını seviyorum. 

Yalnızca Türkçe şarkılar da değil. Dinlediğimiz her tür müziğin üzerimizde müthiş bir etki gücü var. Ne vakit hüzünlü bir şarkı dinlesem istemsiz olarak hüznüne ortak oluyorum. Mutlu bir melodi daha da döndürüyor başımı.

Şarkıların üzerimde bu denli güçlü bir etki sahibi olmasının müsebbibi ise sanırım radyo. Çocukken teypten dinlediğim radyo tiyatroları, lisede her gece uyumadan önce dinlediğim eski şarkılar kuşağı, üniversitede ise ev arkadaşım demek radyo benim için. Bunun getirisi ise aklıma kazınmış yüzlerce şarkı sözü oluyor. 

Hayalimdeki mesleklerden biri de radyo programcılığıydı. Gecenin bir yarısı odasının sessizliğinde beni dinleyenlerle eski ve güzel şarkılar paylaşmak isterdim. Eskiden bir radyo programı vardı. Her bölümün bir kelimesi olurdu. Bölüm boyunca içinde o kelimenin geçtiği şarkılar çalarlardı. O programı hazırlayan radyoculardan biri olmak isterdim. Kelimeyi, sonra da o kelimenin geçtiği şarkıları derleyen radyo programcısı. Bu sanki o şarkılar arasındaki görünmez bir bağı fark etmek gibi. Sanki onları bu koca evrende birbirine bağlayan bir zincir varmış da onu yakalamışsın gibi.


Bu gece de böyle özel bir bağa ihtiyacımız var. Bizi çağıran hüzün kuyularından uzaklaşıp hayata tutunmak için ve yeniden baharın geleceği ümidi içimizde yeşil kalsın diye içinde çiçek ismi geçen şarkıları dinleyelim:

1-MFÖ - Sarı Laleler (2006)
*Sen olmasan buralara gelemezdim ben 
Sevemezdim bu şehri anlamazdım dilinden
Nasıl bir sevdaysa bu karşı koyamam
Dayanamam kıskanırım seni paylaşamam
Satırlar uçar gider aklımdan 
Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından

2-Yaşar - Cezayir Menekşesi (1996)
*Yine kar yağıyor sokaklara 
Sana yar yol bulamıyorum
Dinlenmiyor şu gönlümün kavuşmak endişesi
Gözlerin cezayir menekşesi
Dağda bir avcı kulübesi kadar mahsurum
Sana mecburum
Senin sesin melek sesi 
Ve gözlerin cezayir menekşesi

3-Levent Yüksel - Medcezir (1993)
*Dökülür yediverenler teninden rengarenk
Açarsın mevsimli mevsimsiz birtanem
Değişir kokun, ısınır kanın, beni yakarsın
Vazgeçilir gibi değil bu medcezirler…

4-Sezen Aksu - Güllerim Soldu (1991)
*Güllerim soldu kaldırımlarda
Gonca yüklü dallarıma ayaz vurdu
Demlerim oldu son akşamlarda 
Bir nefeslik duraklarda çiçek açtım

5-Koliva - Kara Sevda (2013)
*Güneş doğar meşeden de yar geliyor köşeden
Rengini gülden almış kokusu menekşeden
Dua eyle sevduğum da kuş olup da uçalum
Sevdalum he de he de da var buradan kaçalum

6-Kalben (2016) - Haydi Söyle (1994)
*Seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur
Seni gördüğüm zaman güller elimde kurur
Seni gördüğüm zaman hayat sanki son bulur
Gözlerine bakınca dünyalar benim olur

7-Barış Manço - Aynalı Kemer (1997)
*Sabah yeli ılgıt ılgıt eserken seher vakti bir güzele vuruldum
Al dudakta inci dişi, bu dünyada yok bir eşi
Seher vakti bir güzele vuruldum
Mor menekşe nergis dizmiş boynuna
Kuşluk vakti aldı beni koynuna
Cıvıldaşır dudu kuşu, sanki bülbülün ötüşü
Seher vakti bir güzele vuruldum
Akşam oldu gün kavuştu sessizce
Dedi güzel ayrılık vardır bize
Uzakta bir baykuş öttü,
Gül bahçemde diken bitti
Seher vakti bir güzele vuruldum

8-Teoman - Papatya (1996)
*Oh papatya
Son bir defa bana bak
Seninle kim kalacak 
Işıklar kapanınca, benden çok uzakta

Zaman mi değişti, yoksa ben mi?
Geride kaldı o günler
Aklım belli karışmış, yüzümde gölgeler
Senin için saklayıp sana getirip anlattığım herşey
Artık çok boş geliyor, yalan tüm kelimeler

9-MFÖ - Asabiyim (1995)
*Gülmüyor yüzüm, hayat zor oldu
Güller susuz kurudu soldu
Eskidim belki gönül yoruldu
Aşık oldum soru soruldu
Affet beni, kırdım istemeden
Yüreğim yanar
Mazeretim var asabiyim ben

10-Sezen Aksu - Sardunyalar (1995)
*Ah o yazlık sinemalar, kapı önü akşamları
Saksıda son sardunyalar, avluda elyazmaları
Ah ne kahraman, ne cesur, ne güzel çocuklardık
Her yeni günü ümitle nasıl kucaklardık
Ah kaldırımlar biliyor, bir devir muhteşemdik
Güz güneşinden hüzünlü, ilk yazdan şendik

Olmazsa olmaz: Yaşar - Şarkılar Güzelse Hala (1999)
*Şarkılar güzelse hala 
Hala sarıysa mimozalar
Onu unutamadığım içindir

Şarkılar güzel, mimozalar sarı oldukça hep romantik ve iyimser kalmak ümidiyle efendim :)

1 yorum:

  1. The titanium frame hammer in the casino - TITanium Art
    The titanium frame hammer in the casino. A handcrafted where is titanium found handcrafted, high micro touch titanium trimmer quality, titanium pots and pans crafted by 토토 사이트 모음 TITanium Art. titanium welding

    YanıtlaSil